Binalarda Enerji Verimliliği Uygulamaları

Enerji Verimliliği Yönetmeliği

Enerji verimliliği; yaşam standartı ve hizmet kalitesini değiştirmeden, enerji tüketimin azaltılmasıdır. Aynı ürün çıktısına daha az enerji girdisi ile ulaşılan her çalışmada verimlilik sağlanmış olur. Enerji kaynaklarının hızla tükenmesini engellemek amacıyla her alanda tasarruf yapılması gerekmektedir. Binalarda ise bu enerji korunumu, yasal açıdan Bina Enerji Performansı Yönetmelikleri ile sağlanmaktadır. Bu yönetmeliğe göre 2011 yılı itibariyle yapılan tüm binalar yeni bina kategorisine girmektedir. Yönetmelik gereği yeni yapılan tüm binalarda enerjiyi verimli kullanmak amacıyla enerji performansını iyileştirmeye yönelik çalışmalar zorunlu kılınmıştır. Ayrıca 2020 yılına kadar Binalarda Enerji Performansı Direktifine göre bütün yeni binaların yaklaşık sıfır enerji sınıfına girmesi gerekmektedir. Binalar için iklim koşullarına, mimari tasarıma ve yalıtım standartlarına bağlı olarak ısıtma, soğutma, havalandırma, aydınlatma, CO₂ salınımı ve sıcak su alanlarında iyileştirme çalışmaları yapılmaktadır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da bu çalışmalara teşvik ve finansman açısından destek sağlamaktadır. Bu çalışmalar gelişen teknolojiyle birlikte sürekli güncel tutulmaktadır.

Binalarda Enerji Verimliliği Uygulamaları Nelerdir?

  • Binanın bulunduğu iklim bölgesine göre yapılan dış duvar yalıtımı enerjinin verimli halde kullanılmasını doğrudan etkilemektedir. Örneğin; aynı konumda bulunan aynı mimari ve mekanik sistem özelliklerine sahip bir binaya iki farklı kalınlıkta uygulanan yalıtım binanın enerji performansında büyük değişikliğe yol açmaktadır.
  • Yalıtım kalınlığı uygun seviyelerde arttırıldığında enerji kayıplarında azalma görülmektedir.
  • Yalıtım konusunda önem arz etme sırasına göre ilk olarak çatı yalıtımı öne çıkmaktadır. Isınan havanın yukarıya çıkma prensibine dayalı olarak kışın ısıtılan iç havanın muhafazasını sağlamak çatının yalıtım özelliklerine bağlıdır. Bu sebeple en iyi şartlarla yalıtılmış bir çatı ısıtma yükünü hafifleterek enerji kaybını azaltmaktadır.
  • Pencere ve kapıların ortam havasını sızdırmaması önemlidir. Bu yüzden günümüzde çift cam ve ısıcam kullanımı yaygınlaştırılarak ısı kayıpları azaltılmaktadır.
  • Mekanik sistemlerin uygulanacağı projeye uygunluğu da dikkate alınmalıdır. Örneğin standart kombi yerine yoğuşmalı kombi kullanımının tercih edilmesi ısıtmada kullanılan yakıt tüketimini azaltarak ısıtma ihtiyacında sarf edilen enerjiyi azaltmaktadır. Ya da merkezi ısıtma sistemlerinde kullanılan yakıtın kömür yerine doğalgaz olarak seçilmesi, güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi, termal enerji gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının arttırılması enerji verimliliğini arttırmaya yönelik çalışmalar arasında bulunmaktadır.
  • Ayrıca ısıtma sistemlerinde kullanılacak radyatör seçimi uygun olmalı ve düzenli olarak bakımları yaptırılmalıdır.
  • Havalandırma ihtiyacının doğal havalandırma ile karşılanması tercih edilmelidir. Basınçlı hava sistemlerinde ise cihazların boşta çalışma süreleri azaltılmalı, hava kalitesi uygun şartlarda tutulmalı ve periyodik olarak kaçak kontrolleri yapılmalıdır.
  • Soğutma için kullanılan cihazların gereğinden fazla kullanımı azaltılmalı ve dış ortam sıcaklığı 30 ℃ altında iken kullanılmalıdır. Kullanımı sırasındaki uygun olan ortalama sıcaklık değeri ise 24 ℃ olarak sabit tutulmalıdır.
  • Evlerde kullanılan teknolojik aletlerin A enerji sınıfına sahip olanları tercih edilip, kullanım süreleri dışında enerji harcamamalarına dikkat edilmelidir.
  • Bunların dışında binalarda aydınlatma ihtiyacını en az tüketimle karşılamak için uygun tasarruflu aydınlatma sistemleri seçilmelidir.
  • Binaların mimari tasarımının enerji verimliliği standartlarına uygunluğu da önemli veriler arasındadır. Binanın güneşi gün boyu görme süresi ve açısı bu konuda dikkat edilecek hususlar arasındadır.